TikTok veya Instagram'da, kronik tembelliğin için dopamin detoksu yapmanın sihirli çözüm olduğunu iddia eden "guru"larla karşılaştın mı? Ben karşılaştım ve gülmekten kendimi alamadım.
Bu influencerlara göre, birkaç gün boyunca cep telefonunu kullanmayı bırakmak ve teknolojiden uzak durmak, kaybolan kıvılcımı yeniden ateşlemek için yeterli; sanki beynimiz, fişini çekip yeniden bağlamamız gereken bir tost makinesiymiş gibi. Güzel bir fikir gibi geliyor, ama dur, bilim ne diyor?
Dopamin gerçekten ne yapar?
Dopamin, bu hikayenin kötü karakteri ya da kahramanı değildir. Bizim sevdiklerimizi aramaya iten kimyasal bir habercidir: bir dilim pastadan en sevdiğiniz dizinin maratonuna kadar her şey.
Cleveland Clinic bunu kolayca açıklıyor: beynimiz, hayatta kalmak için yararlı bir şey yaptığımızda bize dopamin ile ödüllendirmek üzere evrimleşti.
Ama dikkat, dopamin sadece bize zevk vermekle kalmaz. Aynı zamanda hafızamızın otoyolundaki trafiği yönlendirir, hareketleri kontrol eder, uyku düzenini ayarlar ve öğrenmemize bile yardımcı olur. Bu kadar küçük bir molekülün bu kadar çok şey yönetebileceğini kim tahmin edebilirdi ki?
Bir sonraki toplantıda buzları kırmak için ilginç bir bilgi: çok düşük dopamin seviyeleri yorgunluk, kötü ruh hali, uykusuzluk ve motivasyon eksikliği gibi semptomlara neden olabilir. Evet, ciddi durumlarda Parkinson gibi hastalıklarla ilişkili olabilirler. Ama işte burada bir hile var, bu semptomların binlerce farklı nedeni olabilir. Yani, sadece bulaşıkları yıkamak istemediğin için kendini tanılamaya kalkma.
Sosyal medyadan beynimizi nasıl dinlendirebiliriz? “Detoks”un sahte mucizesi
Sosyal medya, kolay çözümleri çok sever. "Dopamin detoksu" aşırı dijital uyarıcılara —sosyal medya, video oyunları, kedi memeleri— maruz kalmanın ödül sisteminizi doygun hale getirdiğini ve bu yüzden artık hiçbir şeyin sizi heyecanlandırmadığını savunuyor. Bu mantığa göre, teknolojiden uzaklaşırsanız, beyniniz sıfırlanır ve küçük şeylerden yeniden keyif almaya başlarsınız. Teoride güzel, ama bilim onaylamıyor.
Houston Methodist'ten Dr. William Ondo gibi uzmanlar, açık olanı söylemekten bıktılar: "Dijital oruç" uygulamanın beyninizdeki dopamini artırdığına, temizlediğine veya sıfırladığına dair bir kanıt yok. Hiçbir mucizevi takviye de bunu yapmaz. Sizi şaşırtıyor mu? Beni değil. Beyin biyokimyası, bir TikTok algoritmasından çok daha karmaşıktır.
Bizi ne mutlu etmez? Bilime göre Peki o zaman ruh halimi nasıl yükseltirim?
Öz konuya gelelim: Kendini daha iyi hissetmek ister misin? Nörologlar ve psikiyatristler temel konularda hemfikir. Egzersiz yap, iyi uyu, sağlıklı beslen, gerçek sosyal ilişkiler kur, biraz daha gül ve eğer mümkünse seni gerçekten motive eden etkinlikler planla. Bu kadar basit (ve ucuz). Beyninin düzgün çalışması için bir ruhsal geri çekilme yapmana veya bir hafta boyunca telefonunu kapatmana gerek yok.
Bir sonraki viral modayı aramadan önce bunu denemeye ne dersin? Daha motive hissetmek istiyorsan, günlük küçük alışkanlıklara bir şans ver. Bir yürüyüşün, arkadaşlarınla yapacağın bir sohbetin veya yeni bir şey öğrenmenin gücünü küçümseme. Basit şeylerle doğal bir “enjeksiyon” alabilecekken kim dopamin detoksuna ihtiyaç duyar ki?
Bir sonraki sefer sosyal medyada mucizevi detoksu tanıtan birine rastladığında, artık biliyorsun: eleştirel düşünceni test et. Ve eğer zihinsel sağlığın hakkında şüphelerin varsa, gerçek bir uzmana danış, beğeni peşinde koşan bir influencera değil. Miti geride bırakmaya ve bilime bir şans vermeye hazır mısın? Ben hazırım.