Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan son bir çalışma, kolon kanseri tespiti için Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanan yeni kan testleri ile karşılaştırıldığında kolonoskopilerin etkinliğini vurgulamıştır.
Bu kan testlerinin onaylanması, kolorektal kanser tespitinde önemli bir ilerleme temsil etse de, kolonoskopiler bu tür kanseri önlemek ve tespit etmek için en etkili yöntem olmaya devam etmektedir.
Algılama yöntemlerinin karşılaştırması: Kolonoskopi ile kan testleri
Araştırma, her üç yılda bir kan testi yaptırmayı tercih edenlerin, on yılda bir kolonoskopi yaptıranlara kıyasla kolon kanserinden ölme riskinin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Aslında, kan testleri ile mortalite riski yaklaşık 2.5 kat daha fazladır. Bunun sebebi, kan testinin mevcut kanserleri yüksek oranda tespit etmesine rağmen, kanser öncesi polipleri neredeyse hiç tanımlayamaması ve bu durumun önleyici kapasitesini sınırlamasıdır.
Kolonoskopilerin kanser önleme konusundaki kritik rolü
Kolonoskopinin temel avantajlarından biri, sadece kolon kanserini tespit etme yeteneği değil, aynı zamanda onu önleme kapasitesidir. Bu işlem sırasında, doktorlar kanser öncesi polipleri çıkarabilir, böylece kanser gelişme riskini azaltmış olurlar.
Bir kolonoskopi için hazırlığın rahatsız edici olmasına ve işlemin kendisinin sedasyon gerektirmesine rağmen, bu hala benzersiz ve son derece etkili bir koruyucu yöntemdir.
Kolon kanseri tespitinde geleceği
Sıvı testleri, kolonoskopi veya dışkı testlerinden kaçınanlar için umut verici ve daha az invaziv bir seçenek temsil etmektedir. Ancak, uzmanlar bu testlere büyük bir geçişin ölüm oranlarını artırabileceği ve sağlık hizmetleri maliyetlerini yükseltebileceği konusunda uyarıyorlar.
Bu nedenle, ideal olan, kişilerin geleneksel testleri kullanmaya devam etmeleri ve yalnızca diğer seçenekler uygulanamaz olduğunda kan testlerine başvurmalarıdır. Teknoloji geliştikçe, farklı tespit yöntemlerinin bir kombinasyonu, kolorektal kanserle en iyi korumayı sunabilir.