- Duygusal yas: bir duygusal salıncak
- Karışıklık ve yüzüğün ağırlığı
- Veda ile özgürleşme
- Şükran, huzura giden yol
Beni Pinterest'te takip edin!
Duygusal yas: bir duygusal salıncak
Affective duygular, bir lunapark treni gibidir. Zirvede başlarsın, yolculuğun ve duyguların tadını çıkarırsın. Ama aniden, dik düşüşlerle ve beklenmedik dönüşlerle karşılaşırsın.
Başına geldi mi? Juan'ın hikayesi bunun net bir örneği. Bir çanta ve müzikle evden ayrıldı, cennet gibi görüneni geride bıraktı. Ama, sürpriz! Bazen acı, kafandan çıkaramadığın o şarkı gibi damla damla gelir.
Juan'ınki gibi yasak aşk, duygusal bir kaos yaratabilir. Basit bir mesaj, patlayan bir volkan haline gelir.
Soru şu: Yasak gibi görünen bir aşka her şeyi riske atmaya değer mi?
Juan ailesi, evliliği için savaştı ama derinlerde kalbi zaten bir karar vermişti.
Benzer bir durumla karşılaştın mı? Gerçekten değişmiş olan bir şeye kaç kez tutunmaya çalıştığımızı düşün.
Karışıklık ve yüzüğün ağırlığı
Duygusal yas sürecinde, karmaşa en sadık arkadaş olur. Juan, kaybettiği sevgi ile özlediği arasında bölünmüş bir duygusal limbo içinde buldu kendini.
Evlilik yüzüğünü çıkarmamayı tercih etti, sanki bu, zaten sönmekte olan bir alevi canlı tutabilirmiş gibi.
Hiç üzerindeki yükten daha fazla şey getiren bir şey taşıdın mı?
Hayat ironiktir ve bazen geçmiş anları sembolize eden nesnelere sıkı sıkıya sarıldığımızı buluruz, o anlar artık bizi tanımlamasa bile.
Ailesinin duygusal desteği olmaya çalışırken, Juan hayatın ona neden bu kadar kötü şakalar yaptığını sorguluyordu. Karmaşanın ortasında, kendi acıları yüzünden önemsiz hissetti.
Ama işte burada anahtar var: Acının hiyerarşileri olabilir mi? Cevap hayır. Her acı geçerlidir. Her yas benzersizdir. Yani, eğer acın yüzünden kendini suçlu hissettiysen, her yaralanmanın kendi hikayesinin olduğunu hatırla. Ayrıca şunu okumanı öneririm:
Sağlıklı bir aşk ilişkisi için 8 anahtarı keşfet Veda ile özgürleşme
Juan'ın hikayesi, barış aranan bir yer olan bir kilisede beklenmedik bir dönüş alıyor. Yüzüğünü çıkardığında ve paylaşılan anıları hatırladığında, veda etmenin unutmak anlamına gelmediğini fark ediyor.
Bu bir aşk eylemidir. Artık sana yaramayan bir şeyden hiç kurtuldun mu? Bazen, bırakmak ilerlemenin tek yoludur. Kilisede ağlamak sadece bir rahatlama değildi; yaşananların bir kutlamasıydı.
Juan'ın her bir gözyaşı, hikayesinin bir parçasını temsil ediyordu. Sonunda, evliliğin sona ermiş olmasının onun değerini kaybettirmediğini anladı.
Bu, sonuna ulaşmış olsa bile, okuyan üzerinde bir iz bırakan bir kitap gibidir. Hayatında hangi kitapları kapattın ve seni hangi derslere götürdü?
Şükran, huzura giden yol
Juan'ın son yargısı bize minnettarlığı düşünmemizi öneriyor. Hayatın bize bir şey borç olduğunu düşünmek bir tuzaktır. Üzüntü ve minnettarlık bir arada var olamaz.
O halde, yaşadığımız her şey için, hatta acı olanlar için bile minnettar olmaya ne dersin? Her deneyim, ne kadar zor olursa olsun, bize bir ders bırakır.
Juan'ın hikayesi hassas noktalara dokunuyor ve yasın uzun ve karmaşık bir süreç olduğunu hatırlatıyor, ama aynı zamanda iyileşme yolunda bir adım. Hayat her zaman adil değildir, ama her zaman öğrenmek ve büyümek için bir fırsattır.
Bu hikayeden ne çıkarıyorsun? Unutma ki, sonunda önemli olan kaybettiklerimiz değil, onlarla nasıl yaşamayı öğrendiğimizdir.
Ücretsiz haftalık burça abone olun
Akrep Balık Başak Boğa İkizler Kanser Koç Kova Leo Oğlak Terazi Yay